İnsülin; pankreas bezinden salgılanan, kan şekerini
düşürücü etki yapan, yağ dokusunu azaltan ve protein yapımını artıran önemli
bir hormondur. İnsülin, kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesini
sağlar. Kanda yüksek olan insülin önceleri kan şekerini hücrelere sokar,
ancak hücrelerin alabileceğinden daha çok enerji vücuda girerse insülin artık
bu görevini yapamaz hale gelir. İnsülin hormonunun kanda kanda fazla
bulunmasına rağmen yeterince etkili olamamasına insülin direnci (rezistansı)
adı verilir.
İnsülinin vücutta etkili olabilmesi için hücre
zarındaki alıcılara bağlanarak hücreye girmesi ve etkisini göstermesi gerekir.
İnsülinin alıcılara bağlanmasını engelleyen veya bağlandıktan sonra hücreye
etki etmesini azaltan durumlar insülin direnci yapar. Bunlar genellikle genetik
yatkınlık, kilolu olmak, kortizonlu ilaç tedavileri, bel çevresinin artmış
olması, yaşlanma ve hareketsiz yaşam biçimi ve beslenme şekli ( fast food ,
karbonhidrattan zengin, hazır paketlenmiş gıdalar, dondurulmuş gıdalar, hazır
meyve suları, gazlı içecekler, mısır şekerinin kullanıldığı gıdalar, rafineri
gıdaların tüketimi) insülin direnci yapabilir.
Yumurtalık kistleri, büyüme hormonu eksikliği veya
fazlalığı, strese cevap olarak salgılanan kortizol ve adrenalin hormonunun
fazla salgılanması, süt hormonun fazlalığı, tiroid bezinin az ya da çok
çalışması, parathormon yüksekliği, erkeklik ve kadınlık hormon eksiklikleri
gibi hastalıklar insülin direnci oluşmasına neden olabilir.
Sağlıklı insanların yaklaşık %25’de insülin direnci
olabilir.
Diyet ve
egzersize rağmen kilo verememe, yorgunluk halsizlik, çabuk acıkma, geç doyma,
yemeklerden 2-3 saat sonra olan acıkma hissi, sabah yorgunlukları, öğle yemeği
sonrası yorgunluk, uyku basması, elde ayakta titreme, soğuk soğuk terleme ve
baygınlık hissi, tatlı yeme isteği (gece uykudan kalkıp tatlı bir seyler yemek
), giderek kilo alan kişinin ailesinde şişman ve diyabetli kişilerin varlığı
durumlarında veya yukarıda bahsedilen hormonal bozukluk durumlarında insülin
direncinden şüphelenmek gerekir. Bu hastalarda özellikle karın çevresinde yağlanma
artışı görülebilir.
insülin direnci, şeker hastalığı, inme, kalp damar
hastalıkları, ateroskleroz, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, lipid
yükseklikleri, polikistik over hastalığı ve infertilite gibi birçok hastalık
için suçludur. Alzheimer (bunama) ile insülin direnci arasında bağ olduğu da
saptanmıştır.
İnsülin direnci ve obezite ile kanser arasında ilişki
saptanan çok sayıda çalışma vardır. Bu kişilerde kanda artan insülin benzeri
büyüme faktörü kansere yatkınlık oluşturabilir. Yemek borusu, Kalın bağırsak,
Pankreas, Meme, Rahim, Yumurtalık, Prostat, Böbrek, Mesane, Tiroid ve Lenf
kanseri riskini artırdığı yapılan birçok bilimsel çalışmada gözlemlenmiştir.
10-12 saatlik açlık sonrası ölçülen açlık kan şekeri ve
insülin hormon düzeyleri ile HOMA-İndeksi
hesaplanır. HOMA indeksi >2,5 üzerinde olan kişilerde insülin direnci
vardır.
İnsülin direnci nasıl tedavi
edilir ?
Yaşam tarzı değişikliği ve düzenli egzersiz hastaların
büyük çoğunluğunda insülin direnci düzeltilebilir. Düşük glisemik indekslibeslenme ( kan şekerini yükseltmeyen veya yavaş yükselten besinler ) çok
önemlidir. Gereken hastalarda insülin direncini kıran ilaçlar (metformin vb. )
tedaviye eklenebilir. Düzenli spor yapmak ve kilo vermek insülin
direncini kıran en önemli faktörlerdir.
Obezite, Tansiyon yüksekliği, kanda trigliserit (kan
yağları) yüksekliği, ürik asit
yüksekliği ve göbekte yağlanma , karaciğer yağlanması, yumurtalıklarda kist
(polikistik over hastalığı), kan pıhtılaşmasına eğilim, HDL kolesterolde (iyi
kolesterol) azalma ve idrarla atılan proteinde artma (mikroalbüminüri) birlikte
olabilir. Bu kişilerde kalp koroner damar hastalığı ve tip 2 şeker hastalığı
çok sık görülür.
banada ınsılın dırencı teshısı kondu kandakı ınsılun sevıyen 27 di duzenlı dıyet egzersiz ve duzenlı ılac kullanılımla su an kandakı ınsılum sevıyem 13 dustu ınsallah tamamen kurtulacağım bu muzdarip hastalıktan
YanıtlaSil