1-Guatr ne zamandan beri biliniyor ?
Guatr Çinde milattan önce 2700 yıllardan beri biliniyor.
Milattan önce 1600 yıllarda deniz yosunu ve yanmış sünger ile tedavi
ediliyordu.Hindistanda Milattan önce 1400 lü yıllarda Ayurveda tıbbında
guatr hastalığının tanımından ve tedavisinden bahsedilmektedir. Eski
Mısır da bulunan bir röliefle Kleopatra’nın guatrlı bir görüntüsünden
bahsedilmektedir.
2-Tiroid cerrahisinden ilk ne zaman bahsedilmiştir?
M.S. 1. yüzyılda Celcus Roman Ansiklopedi’sinde kistik
goitre’ların görünümünü ve cerrahi tedavisini tanımlıyordu. Kayıtlarda mevcut
olan ilk başarılı tiroidektomi ameliyatı M.S. 952 senesinde İspanya’da
kurulu bir Arap şehri olan Cordoba’da Fas’lı bir cerrah olan Abul Kasım
Zehrawi tarafından gerçekleştirilmiştir.
3-Tiroid bezini ilk kez kim tanımlamıştır?
Adrenal bezleri de tarif eden Eustachius lobları birbirine
bağlayan bir istmusa sahip olan tek bir “tiroid bezini” (Latince
kalkan şeklinde) 1543 yılında tanımlamıştır. Fakat çalışması 18. Yüzyıla
kadar basılmamıştır. Leonardo Da Vinci (1452‐1519)
, Tiroidi globüler 2 loblu bir yapı olarak çizmiş ve boyunda boşlukları
dolduran 2 bez şeklinde tanımlamıştır.Andreas Vesalius (1514‐1564) Tıp tarihinin en ünlü eserlerinden biri olan “De
Humanı Corporis Fabrica” isimli kitabınında. tiroid bezini tanımladı ve
“Glandes Laryngis Racidi Adnatae” ismini verdi.
4-Bisturinin kullanıldığı ilk guatr ameliyatını kim
yapmıştır?
Wilhelm Fabricius bisturinin kullanıldığı ilk
tiroidektomi ameliyatını yayınlamıştır.Thomas Warton bu beze modern
ismi olan “thyroid” tanımını yaptı. (1656’da). Pierre Joseph Dessault (1744‐1795) İlk başarılı parsiyel tiroidektomiyi 1791 yılında
Fransa’da gerçekleştirdi.Guillaume Dupuytren (1777‐1835),1808 yılında ilk total tiroidektomi ameliyatını
gerçekleştirmiştir.
5-Genel Anestezinin bulunması tiroid cerrahisini nasıl
etkilemiştir ?
19. yüzyıl genel anestezinin ve aseptik tekniğinin
başlangıcıyla tüm cerrahi alanlarda bir devrime damgasını vurmuştur.1849’da
Rusya’da St. Petersburg’lu Nikolai Pirogoff trakeaya bası yapan guatrı olan 17
yaşındaki bir kıza yaptığı tiroid ameliyatında eter kullanmıştır .Fransız Tıp
Akademisi;Tiroid ameliyatlarının yapılmasını 1850 yılında ülke çapında
yasakladı çünkü bu ameliyatlarda %40’lara varan ölüm oranları vardı.
6-Tiroid cerrahisinde Muhteşem Yediler adı verilen
cerrahlar kimlerdir? .
Yaklaşık 100 yılda modern cerrahiye geçişte bu 7 cerrahın
rolü çok büyüktür.
Theodore Billroth (1829‐1894):Larinjektomi,
özofajektomi, gastrektomi ve tiroidektomi 19. yüzyılda Theodor Billroth ile
başlar. Asistanlarından Wolfer ilk kez 1879’da ameliyat sonrası
tetaniyi tanımladı. Aynı şekilde 1880’de de Rekurren Laringeal sinirinin
tehlikeli konumunu tanımladı Asistanlarından Sandstrom insanda ilk kez
paratiroid bezleri tanımladı. Eiselsberg deneysel olarak ilk kez tiroid ve
paratiroid dokularının transplantasyonunu gerçekleştirdi.
Bugün tiroid cerrahisinin babası olarak anılmaktadır.
Theodor Kocher (1841‐1917):1841
yılında İsviçre’de Bern’de dünyaya geldi. 1912 yılına gelindiğinde 5.000
üzerinde tiroidektomi olgusunu gerçekleştirmişti. 1870’lerde %20 oranındaki
mortalitesini, 1898’de %0.2’ye düşürüyordu. 1898 de kendi ismi ile anılacak
Kollar insizyonu ortaya çıkarıyordu.Theodor Kocher ameliyatlarında total
tiroidektomi uygulamaktaydı. 1909
yılında tiroid bezinin anatomisi, fizyolojisi, patolojisi ve cerrahisi
alanındaki çalışmalarından dolayı Nobel Tıp Ödülü’nü kazandı
William Halsted (1852‐1922):Yaptığı
araştırmaları “The Operative Story of Goitre”isimli eserinde kaleme almıştır
(1920).Tiroid cerrahisinde mortalitenin başlıca nedenleri olan ameliyat
sonrası sepsis (Enfeksiyon ) ve kanamalar konularında
çalışmalar yaptı.Bir lastik firmasına ameliyatlarda kullanılmak üzere eldiven
siparişi vermiştir.Kanamaları önlemek için geliştirilen hemostatik pensleri
daha da mükemmel hale getirerek ameliyatta oluşan komplikasyonları azaltmak
açısından büyük mesafeler katetti.
Charles Mayo (1863‐1939):Hipertiroidism
tanımını ilk kullanan hekim oldu. Kocher’in metodunu adapte ederek uygulamaya
başladı. 1912 yılında 278 Graves hastasını başarılı bir şekilde ameliyat etti.
Plummer’in ekzoftalmik hastaların ameliyata hazırlık döneminde iyodun
yararlarını ortaya koyması Mayo’nun Graves Hastalığı’ndaki ameliyat
mortalitesini %1’in altına düşürdü.Kendisine yaptığı yüzlerce ameliyat nedeniyle
“Amerikan Tiroid Cerrahisinin Babası” ünvanı na layık
görüldü.
George Crile (1864‐1943): İlk
kez “tiroid krizi” tanımını yaptı.Anestezisti ile birlikte hastayı ameliyat
öncesi dönemde dikkatli bir şekilde hazırladıklarında postoperatif dönemde hiçbir
sorun ile karşılaşmadıklarını fark ettiler.Cleveland Klinik’te kariyerinin
sonunda 25.000 ameliyat yaptığı operatif mortalitenin ve tetani (tiroid
ameliyatı sonrası paratiroid bezlerinin alınmasına bağlı kasılma )
görülme sıklığının %1 civarında olduğu ifade edilmiştir.
Frank Lahey (1880‐1953):Frank
Lahey Bazal metabolizma oranının yükselmesinin hipertiroidisim olgularında
ameliyat öncesi bir belirteç olduğunu ortaya koydu. Hastaların bazal
metabolizmaları normale düşürmek için iyod kullandıktan sonra yaptığı
ameliyatlarda bir sorun ortaya çıkmadığını fark etti.Sternokleidomastoid kasın
içine paratiroit oto‐ transplantasyonunu uyguladı ve tanımladı. Bunun yanı sıra
N. Laringeus Rekürrensür korunmasını ortaya attı. İnferion tiroid arterinin
lateral bağlanmasının önemini vurguladı. Serisindeki tetani oranı
%0.3’lere kadar indi.Kendi kariyeri süresince 10.000 tiroidektomi ameliyatı
yaptı.Aynı dönemde kendi kliniğinde ise 40.000’nin üzerinde tiroidektomi
ameliyatı gerçekleştirildi.Bu hastaların ¼’ü Graves Hastalığı’ndan muzdarip
idiler. Ameliyat mortalitesi sadece %0.1 idi.
Thomas Dunhill (1876‐1957) Bu
Avusturalya’lı cerrah diğer meslektaşları gibi tirotoksik hastalar ile
ilgilenmekte idi.Problem postoperatif dönemde ortaya çıkan tiroid krizi idi.Bu
komplikasyonun çoğu fatal idi.Dunhill başarının anahtarının yeterli dokuyu
çıkarmak olduğunu fark etti.4 yıllık bir dönemde ekzoftalmik hastalarda 230
tiroidektomi ameliyatı yaptı.Çalışmalarından dolayı “Tiroid
Cerrahisi’nin Unutulmaz İsmi” Ünvanını
aldı. Sonraları “Dunhill İşlemi” olarak tanımlanan bir tarafa total
tiroidektomi ile diğer tarafa subtotal tiroidektomi tekniğini ortaya attı.Bu
yöntemin taşi‐aritmi ve kardiak yetmezlik olgularında da başarılı
sonuçlar verdiğini kanıtladı.
NOT: Bu metin hazırlanırken Prof.Dr.Semih Baskan’ın
5.Ulusal Endokrin Cerrahi Kongresindeki Tiroid Cerrahisinin Dünü –Bugunu-Yarını
isimli sunumundan faydalanılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder