Gebelik sırasında
tiroid fizyolojisinde çok önemli değişiklikler olmaktadır. TBG bu dönemde çok artmakta
ve dolayısıyla proteine bağlı T3 ve T4 düzeyleri de artmaktad›r. Bununla
beraber gebeliğin ilk trimesterinde serbest T4 düzeyleri normal sınırlar içinde
kalmakla birlikte biraz artar ve TSH düzeyi düşüktür (<0,1 mIU/L). Bu dönemde artan insan korionik
gonadotropini, tirotropik bir etki göstermektedir. Daha sonraki trimesterde TSH
düzeyleri normale gelmektedir.
Birinci trimesterde
annedeki hipotiroidi fetüsün psikomotor gelişimi üzerinde olumsuz rol oynar.Bu
sebeple ilk trimesterde TSH 2,5 mIU/L’nin altında, ikinci ve üçüncü trimesterde
3 mIU/L altında olmalıdır. Tiroid otoimmunitesi olan kadınlarda hipotiroidi
gelişme riski bulunduğundan TSH’nin yakından izlenmesi gerekir. Gebeliğin 20.
haftasından itibaren TBG’nin %60-80 artması sebebiyle T4 1,5 kat
yükselmektedir. Serbest T4 değerlerinin üreticiler tarafından verilen referans
aralıkları gebelikte geçerli değildir. Son zamanlarda trimester spesifik
serbest T4 değerleri yayınlanmakla beraber bu konuda fikir birliği sağlanmış değildir.ilk
trimesterde serbest T4 normal referans değerlerinin üzerine ç›kmaktadır. Üçüncü
trimesterde ise serbest T4 normal referans de€erlerinin %30 altına kadar
inebilmektedir. Her laboratuvar,trimester-spesifik serbest T4 referans değerlerini
kendi belirlemelidir veya total T4’ün %150’si referans değeri olarak alınmalıdır.
Gebelikte TSH için de normal referans değerleri kullanılamaz. Çünkü insan
koriyonik gonadotropininin özellikle ilk trimesterde artışı, TSH düzeylerinin
baskılanmas›na sebep olur.ilk trimesterde TSH’nin normal alt sınırı 0,1 mIU/L
olup, ikinci ve 3.trimesterde 0,2 ve 0,3 mIU/l olarak bildirilmiştir. Bazı normal
gebelerde TSH 0,01 mIU/l dahi olabilir. Birinci trimesterde 2,5 mIU/L; ikinci
ve üçüncü trimesterde 3,0 mIU/L üzerindeki TSH değerleri subklinik hipotiroidi
olarak değerlendirilmelidir.Erken gebelikte şiddetli kusma,ağırlığının %5’ini
kaybetme, ketozis ve dehidratasyonu olan kadınlarda hiperemesis gravidarum düşünülmelidir.
Bu dönemde TSH zaten normal sınırların altına baskılanmıştır. Ancak
hiperemesisli kadınlar›n %30-60’ında serbest tiroid hormonları yükselmiştir.
Ancak serbest T3 indeksi normal bulunmaktadır. Bu kadınların çoğunda hipertiroidi
belirtileri yoktur. Graves Hastalığından ayırt etmek için TSH reseptörünü
uyarıcı antikorlara bakılmalıdır. Eğer Graves hastalığı varsa gebeliğin 1. veya
2. trimesterinde TSH reseptör antikoru (stimülan) ölçülmeli, eğer antikor varsa
3.trimesterde de ölçülerek yeni doğanda hipertiroidi riskine karşı uyanık
olunmalıdır. Gebeliğin ilk trimesterinde Anti TPO -pozitifliği- saptanan kadınlar
postpartum tiroidit yönünden doğumdan 3 ve 6 ay sonra izlenmelidir. Çünkü
antikor negatifliği saptanan kadınlarda postpartum tiroidit ihtimali %0,6 olduğu
halde, anti TPO pozitifliği saptanan kadınların %40-60’›nda postpartum tiroidit
gelişmektedir. Tip 1 diabetes mellituslu
hastalarda postpartum tiroidit riski 3 kat fazladır. Doğum sonrasında Tip 1 diyabetli
hastaların tiroid fonksiyonlarının taranması önerilir. Günümüzde tüm gebe kadınların
tiroid taramasının yapılması kabul görmemektedir. Ancak risk grubu olarak kabul
edilenlerin taranması uygun görülmektedir.
NOT:Bu makalenin
hazırlanmasında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneğinin çalışma
kılavuzlarından faydalanılmıştır.Daha Ayrıntılı bilgi için http://www.turkendokrin.org/icerik.php?id=19&m=menu17
faydalanılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder