HİPERTİROİDİDE HANGİ ŞİKAYETLER OLABİLİR ?
Hipertiroidizm tanısı
anamnez ve etraflı bir fizik muayene ile başlar. Anamnez sonrası,hipertiroidi
düşündüren bulgu ve belirtiler (halsizlik, sinirlilik, çarpıntı, kilo kaybı,
nefes darlığı,sıcağa tahammülsüzlük, iştah artışı, oligomenore, terleme,
yumuşak dışkılama veya diyare,göz belirtileri) ile başvuran bir hastada,
tanıyı kesinleştirmek için ilk yapılacak
laboratuar testi TSH ve sT4 olmalıdır. sT4 normal bulunduğunda T3 bakılmalıdır.
HİPERTİROİDİ TANISI NASIL KONULUR?
Baskılanmış TSH ile birlikte normal T3 ve sT4 bulunması subklinik
hipertiroidiyi, yüksek ST4 ve/veya T3/ST3 bulunması aşikar (klinik)
hipertiroidiyi gösterir. Normal TSH ve
yüksek sT4 bulunması, TSH adenomu veya tiroid hormon direncini telkin eder.
Laboratuvar olarak hipertiroidi tanısının doğrulanması sonrasında, etyolojiye
yönelik ayırıcı tanı testlerinin başında RAIU (veya Tc uptake) gelmelidir.
Böylece düşük uptake’li hipertiroidiyi (tirotoksikoz; tiroiditler,eksojen
tiroid hormon kullanımı) normal-yüksek uptake’li hipertiroididen
(hipertiroidi;Graves hastalığı, MNTG, OTN) ayırmak mümkün olabilir. TSH-R
antikoru, Graves tanısının kesin olmadığı durumlarda (özellikle sessiz
tiroidit-Graves hastalığı ayırıcı tanısında) başlangıçta kullanılabilir.Tiroglobulin,
eksojen tiroid hormon kullanımına bağlı tirotoksikozun tanınmasında faydalıdır.Tiroid
sintigrafisi, toksik multinodüler guvatr (TMNG) ve otonom toksik nodül (OTN)
tanısında hiperaktif nodülleri göstermede yararlı olabilir.
HİPERTİROİDİ TEDAVİSİNDE HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR ?
Graves hastalığına
bağlı hipertiroidi tedavisinde antitiroid ilaç (ATİ), radyoaktif iyot (RAI-131)
ve cerrahi seçenekleri söz konusudur. Her tedavi seçeneğinin olumlu ve olumsuz
yanları vardır. Hiçbiri ideal bir tedavi yöntemi olarak kabul edilemez. Bu
yöntemlerin her hastaya göre gözden geçirilmesi ve daha sonra uygulanması en doğru
olanıdır. Tedavi yolları hastaya ayrıntılı olarak anlatılmalı, iyi ve kötü
yanları belirtilmeli, bu seçimde onayı alınmalıdır. ATİ olarak metimazol, özel durumlarda propiltiyourasil kullanılmalıdır. Propiltiyourasil gebelikte
seçilmesi gereken ilaçtır. ATİ primer tedavi olarak uzun süreli (1-1.5 yıl)
kullanılabildiği gibi, ablatif tedaviye hazırlık döneminde, geçici olarak da
kullanılabilir. ATİ kullanımı sırasında bazı yan etkiler görülebilir. Kaşıntı,
deri döküntüsü, artralji gibi minör yan etkiler yanında agranulositoz, toksik
hepatit (PTU), kolestatik sarılık (MMI), vaskülit gibi daha önemlileri de ortaya ç›kabilir.
Hastalara olası yan etkiler konusunda bilgi verilmeli, bazı belirtiler için
uyarılmalıdır.ilacı kullanırken boğaz ağrısı ve ateş olduğunda ilacın keserek
hekimini araması tembih edilmelidir. ATİ ile uzun süreli tedavi yapılan
hastalarda ortalama ilaç kullanım süresi 1-2 yıldır. ATİ ile tedavinin en
önemli dezavantajı, nüks olasılığının yüksek (%30-70) oluşudur.Yeterli süre ve
dozda ATİ kullanımı sonrası nüks geliştiğinde veya ciddi yan etki çıktığında beklemeden
RAI-131 veya cerrahi gibi daha kesin bir tedavi yöntemi tavsiye edilmelidir.
NOT:Bu makalenin
hazırlanmasında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneğinin çalışma
kılavuzlarından faydalanılmıştır.Daha Ayrıntılı bilgi için http://www.turkendokrin.org/icerik.php?id=19&m=menu17
faydalanılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder