Metabolik sendrom, insülin direnciyle başlayan
abdominal obezite, glukoz intoleransı veya diabetes mellitus, dislipidemi,
hipertansiyon ve koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların
birbirine eklendiği ölümcül bir endokrinopatidir .
Sıklık
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk
sağlığı sorunu olarak kabul edilen metabolik sendromun sıklığı farklı coğrafi
ve etnik özelliklere, kullanılan tanımlamalara, popülasyonların yaş ve cinsiyet
özelliklerine göre değişmekle birlikte, küresel bir artış göstermekte ve birçok
ülkede erişkin popülasyonun %20 ile %30’unu etkileyen bir pandemi olarak
değerlendirilmektedir .
Metabolik
sendrom prevalansı erişkinlerde ortalama %22 olarak bildirilmektedir. Prevalans
yaş ile artmakta, 20-29 yaş gurubunda % 6.7, 60-69 yaş gurubunda ise % 43.5
oranında görülmektedir. TEKHARF çalışmasına göre, 2000 yılı itibariyle Türkiye
genelinde 30 yaş ve üzerindeki 9.2 milyon kişide metabolik sendrom mevcuttur ve
KAH geliştiren bireylerin % 53'ü aynı zamanda metabolik sendrom hastasıdır .Ülkemizde metabolik sendrom görülme sıklığı, erkeklerde % 28, kadınlarda ise %
40 gibi oldukça yüksek değerlerdedir. Ülkemizde, 2004 yılında yapılan METSAR
(Türkiye Metabolik Sendrom Araştırması) sonuçlarına göre 20 yaş ve üzerindeki
erişkinlerde metabolik sendrom sıklığı % 35 olarak saptanmıştır. Bu araştırmada
kadınlarımızda metabolik sendrom sıklığı erkeklere göre daha yüksek bulunmuştur
(kadınlarda % 41.1, erkeklerde % 28.8) . 2010 yılında yapılan Metabolik Sendrom
Derneği Türkiye Sağlık Çalışması (PURE TÜRKİYE; Prospective Urban
Epidemiological Study)'nda 4057 birey çalışmaya dahil edilmiş, bel çevresi
erkeklerde > 94 cm, kadınlarda ise > 80 cm kriter olarak alınmıştır;
kadınlarda metabolik sendrom sıklığı %43.5, erkeklerde ise %41.4 olarak saptanmıştır.
Aynı çalışmada, yaş arttıkça metabolik sendrom sıklığının da artmasıyla, 60-64
yaşlarındaki bireylerde metabolik sendrom sıklığı %57.7 olarak saptanmıştır. Bu
çalışmada bir başka özellik kadınların %63.6'sının, erkeklerin %34.5'inin obez
olduğunun saptanmasıdır .
TANI
KRİTERLERİ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1998 yılında metabolik sendromu, diyabet,
bozulmuş açlık glukozu, bozulmuş glukoz toleransı veya insülin direnciyle
birlikte hipertansiyon (> 160/90 mmHg), hiperlipidemi, santral obezite ve Mikroalbuminüriden
en az ikisinin olması olarak tanımlamıştır . Ulusal Kolesterol Eğitim Programı Erişkin
Tedavi Paneli (National Cholesterol Education Program Adult Treatment Panel;
NCEP-ATP III) 2001 yılında yetişkinlerde, Abdominal obezite (Erkeklerde >102 cm kadınlarda >88 cm
), Hipertrigliseridemi ( >150 mg/dl),
Düşük HDL (Erkeklerde <40
mg/dl,Kadınlarda < 50 mg/dl ), Hipertansiyon
(Kan basıncı >130-85 mm-Hg ), Hiperglisemi (Açlık kan şekeri >110 mg /dl
) , metabolik sendrom tanısı için beş kriterden üçünün varlığının
yeterli olduğunu bildirmiştir . 2005 yılında Uluslararası Diyabet Federasyonu
(IDF) ise farklı etnik gruplara göre farklı eşik değerlerin tariflendiği global
bir kılavuz yayınlamıştır .Bu kılavuza göre santral obezite ve yüksek
trigliserid düzeyleri insülin direncini göstermektedir. Dolayısıyla metabolik sendrom
tanısı koyabilmek için santral obezite mutlaka aranmalı, ona ek olarak yüksek
trigliserid, düşük HDL, yüksek kan basıncı, yüksek açlık glukozundan en az iki
tanesi bulunmalıdır. Bu kılavuzda DSÖ ve NCEP-ATP III kılavuzlarından farklı
olarak santral obezite için farklı ırklar için farklı eşik değerler kabul
edilmiştir. Santral obezite bel çevresinin Avrupalı erkeklerde 94 cm,
kadınlarda 80 cm; Güney Asyalı ve Çinli erkeklerde 90 cm, kadınlarda 80 cm;
Japon erkeklerde 85 cm, kadınlarda 80 cm'in üzerinde olması olarak
tanımlanmıştır (11). Ülkemizde ise Türkiye Endokrinoloji Metabolizma Derneği
(TEMD) 2005 yılında hazırladığı metabolik sendrom tanı kılavuzunda; insülin
direncini de içeren 1998 DSÖ metabolik sendrom tanı kriterleriyle, IDF'nin 2005
yılında yayımladığı metabolik sendrom kılavuzlarından esinlenerek bir tanı
kılavuzu oluşturmuştur . Metabolik sendrom da diğer
tanımlayıcı belirteçler olarak proinflamasyon,protrombotik durum,CRP,İL-6 , PAİ-1
artışı belirtilmiştir.Bu belirteçler tanı için kullanılmaz .Bu belirteçlerin
artışı kardiyovasküler hastalık riskini artırır.
Tablo 1 –Türkiye Endokrinoloji Metabolizma
Derneği, Metabolik Sendrom Çalışma Grubunun önerdiği, Metabolik Sendrom Tanı Kriterleri (2005)
Aşağıdakilerden en az biri:
• Diabetes
mellitus veya
• Bozulmuş
glukoz toleransı veya
• İnsülin
direnci
ve
Aşağıdakilerden en az ikisi:
•
Hipertansiyon (sistolik kan basıncı >130, diyastolik kan basıncı >85 mmHg
veya antihipertansif kullanıyor olmak)
• Dislipidemi
(trigliserid düzeyi > 150 mg/dl veya HDL düzeyi erkekte < 40 mg/dl,
kadında < 50 mg/dl)
• Abdominal
obezite (VKİ > 30 kg/m2 veya bel çevresi: erkeklerde > 94 cm, kadınlarda
> 80 cm)*
Bu yazının orjinali Ankara Medical journalda yayınlanmıştır.
Aşağıdaki linkten ulaşılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder